Gölbaşı Özel Harekat Dairesi’nde şehit oldu.
Elli bir yaşında. Eşi Semra Hanım da polis memuru. Eşini ve iki çocuğunu bırakıp mesai arkadaşı Zafer Koyuncu’nun çağrısıyla görev yerine gitti. Evdekiler endişelenmesin diye sessizce açmıştı kapıyı. “Sadece kapının kapanma sesini duydum” diyor eşi. Keskin nişancıydı, tecrübelerini meslektaşlarıyla paylaşmaktan mutluluk duyardı. Yirmi dört yıllık meslek hayatında, birçok zorlu görevin üstesinden geldi. Gölbaşı Özel Harekat Dairesi’ne, ikinci bomba atılmadan birkaç saniye önce eşiyle konuştu. “Dikkat et!” diyebildi eşi sadece. “Göreve gideceğiz, konuşamam!” oldu son sözleri. Düşman karşıdan gelince kimse bileğini bükemezdi. Ama hıyanetin böylesini o da beklemiyor olmalıydı. Yan yana çarpıştıkları, kol kola yürüdükleri, beraber operasyon yaptıkları ‘üniformalı’lara karşı hazırlığı yoktu. Hıyanete karşı emanet nöbetini tutarken, şehit oldu.