Ali ANAR

Ali ANAR

Kahramankazan, Akıncı Üssü’nde şehit oldu.

Otuz beş yaşında. Kahramankazan’da köy muhtarıydı. O akşamüstü hastanede annesi Yurdanur Hanımı ziyaret etti. Üzerinde beyaz gömlek vardı. “Benim oğlum bu kadar güzel mi!” diye düşünmüş annesi. “Bembeyaz bir gömlek... Karda leke var, onda yoktu. O kadar güzeldi ki...” “Anne bir isteğin var mı?” diye sormuştu ayrılırken. “Yavrum sen işine bak” demiş annesi. “Ama o kapıdan çıkınca cama koştum hemen, arabayla kaybolana kadar arkasından baktım.” Karanlık kalkışmanın haberini alır almaz, oğluyla birlikte en yakındaki Akıncı Üssüne gitti. Bir ara elektrikler kesildi, bir helikopter uçuşmaya başladı üzerlerinde. Silah sesleri duyuldu. 15 yaşındaki oğlu Hüseyin, karanlıkta telefonunun feneriyle babasını aramaya çalışırken kanlar içinde şehitler ve yaralılar gördü. Metanetini koruyup babasını aramaya devam etti. Bir türlü bulamadı, üstelik askerler çekip gitmesini, yoksa vuracaklarını söylüyordu. Sonunda ambulansa bindirilirken gördü babasını. Bağırdı babasına ama sesini duyuramadı. Babası sedyenin üzerine değil sedyenin altına yatırılmıştı.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı
Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlüğü
© 2022 - Tüm hakları saklıdır.