İstanbul/Çengelköy’de şehit oldu.
Kırk iki yaşında. Rizeli. Yaren Nehir’in ve Hakkı Kıvanç’ın babası. Geçimini şoförlük yaparak sağlayan; çalışkan, sevecen, sevgi dolu biri. Darbe girişimi olduğunu öğrenince, kendini sokağa attı. Eşi, “Gitme” dediğinde verdiği cevap, “Vatanım, milletim ve Cumhurbaşkanımız için ölürüm!” oldu. Çengelköy Karakolu’nun önüne vardığında darbeci askerlerin karakol binasında birçok polis ve vatandaşı rehin aldığını gördü. Askerleri caydırmak için, “Hepimiz bu vatanın evladıyız!” dedi fakat sözünü dinletemedi. Rehineleri kurtarmak için uğraşırken hainler vatandaşların üzerine ateş açtı. Darbecilerin attığı G3 mermisi sağ göğsüne ve koluna isabet etti. Arkadaşları Kader Sivri’yi kurtarmaya çalışırken tekrar ateş açıldı. Çatışma sonrası hastaneye götürülürken, yol boyunca kelime-i şehadet getirdi. Hastaneye ulaştı ama işgal teşebbüsü nedeniyle yollar kapatılmış, doktorlar görev yerlerine ulaşamamıştı. Tıbbi müdahalesi gecikti. Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Yolda kalbi durdu ve kalp masajı yapıldı. Kalbi tekrar atmaya başladı ama şehadet yolculuğu da başlamıştı.